BDSP’li tutsak Evrim Erdoğdu
yine serbest bırakılmadı
BDSP’li tutsak Evrim Erdoğdu, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “yasadışı örgüt üyeliğinden” yargılandığı davanın 2 Mart günü görülen ikinci duruşması sonunda yine serbest bırakılmadı.
11 Ağustos ve 14 Ağustos tarihlerindeki operasyonlar sonrası gözaltına alınarak tutuklanan BDSP’li sınıf devrimcileri ikinci kez hakim karşısına çıktılar.
BDSP’lilerin avukatlarının yaptığı savunmanın ve tahliye talebinin ardından mahkeme Evrim Erdoğdu’nun tutuklu yargılanmasının, Gülnur Ertaş ve Eda Ünalan’ın ise tutuksuz yargılanmalarının devamına karar verdi.
BDSP’li devrimcilerin bir sonraki duruşmaları 22 Nisan’da görülecek.
Kronik astım hastası olan Evrim Erdoğdu’nun sağlık durumu cezaevi koşullarında daha ağırlaşmıştı. Defalarca astım krizi geçiren Erdoğdu serbest bırakılmadığı gibi cezaevindeki tedavisi de sürekli geciktiriliyor.
BDSP’den basın açıklaması
Duruşma öncesi BDSP tarafından adliye binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Eylemde, “Evrim Erdoğdu serbest bırakılsın! - Devrimci tutsaklara özgürlük! / BDSP” pankartı açılırken atılan sloganlarla devrimci iradenin teslim alınamayacağı bir kez daha haykırıldı.
Basın açıklamasında, sermaye devletinin krizin derinleşmesiyle birlikte devlet terörünü daha da arttırdığına değinilerek 19 Kasım 2009 tarihinde İstanbul Esenyurt’ta katledilen Alaattin Karadağ şahsında polis tarafından gerçekleştirilen tüm cinayetler lanetlendi. Mamak Kültür Sanat Festivali’nin ardından 3 sınıf devrimcisinin tutuklandığının hatırlatıldığı açıklamada, devletin hiçbir zorbalığının devrimci mücadeleyi yıldıramadığı ve yıldıramayacağı ifade edildi.
Açıklama, Evrim Erdoğdu’nun ve tüm devrimci tutsakların serbest bırakılması talebiyle son buldu.
Kızıl Bayrak / Ankara
Hasta tutsaklara özgürlük!
İstanbul: Sorumlu sermaye iktidarıdır!
İstanbul’da ilerici ve devrimci kurumlar, hasta tutsakların serbest bırakılması için gerçekleştirdikleri eylemlerinin 31. haftasında 17 yaşındaki kan kanseri hastası Abdullah Akçay için yürüdü. Eyleme Akçay’ın ailesi de katıldı.
26 Şubat Cuma günü Taksim Tramvay Durağı’nda bir araya gelen kurumlar İstiklal Caddesi boyunca “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” pankartı arkasında yürüdü. Kortejin en önünde Abdullah Akçay’ın yakını çocuklar yer aldılar. Çocuklar Abdullah Akçay’ın resimlerini taşıdılar. Eylemde ayrıca İngilizce “Hasta tutsaklara özgürlük” şiarlı pankart ve hasta tutsakların resimleri de taşındı. Kitle, Mephisto Kitapevi önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Oturma eylemi sırasında Çav Bella marşı söylendi.
Galatasaray Lisesi önünde basın açıklamasını Ercan Aydın gerçekleştirdi. Hasta tutsaklar için sürdürülen eylemlerin sadece siyasi tutsaklar için değil, adli tutuklular için de bir umut kaynağı olduğunu söyleyen Aydın, tutsakların hastalıklarının çoğunun kaynağının, uygulanan tecrit politikası olduğu bilinci ile verilen mücadelenin aynı zamanda tecride karşı da olduğunu vurguladı.
Kızıl Bayrak / İstanbul
Adana: Madenlerde işçiler, hücrelerde tutsaklar katlediliyor
Adana’da hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle her hafta gerçekleştirilen eylemlerden biri de 27 Şubat Cumartesi günü İnönü Parkı’nda gerçekleştirildi.
Yapılan açıklamada Balıkesir’de iş cinayeti sonucunda 13 maden işçisinin katledilmesine değinilerek sistemin, maden ocaklarında işçileri, zindanlarda ise hasta tutsakları katletmeye devam ettiği belirtildi.
Maden ocağının 20 gün önce denetlendiği ancak tıpkı zindanlarda yapılan denetimler gibi bunun da bir oyundan ibaret olduğunun ifade edildiği açıklamada bu denetimler sonucunda madenlerden işçi cesetlerinin çıkmaya devam ettiği gibi zindanlardan da hasta tutsakların ölülerinin çıkmaya devam edeceği belirtildi.
Basın metninin okunmasının ardından 5 dakikalık oturma eylemine geçildi.
Kızıl Bayrak / Adana
Cezaevlerinde hak ihlalleri sürüyor
Kırıkkale F Tipi’nde baskılar sürüyor
Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri, 2 Mart günü gerçekleştirdikleri basın toplantısıyla, Kırıkkale F Tipi’ndeki keyfi uygulamalara ve baskıya dikkat çekti.
TKP/ML TİKKO davasından yargılanan, ağır müebbet cezasıyla hükümlü olan ve yaklaşık bir yıldır aldığı cezalar nedeniyle ailesiyle görüşemeyen Ali Gülmez’in yazdığı mektuplar, “yazısının okunamadığı” gerekçe gösterilerek ailesine ve arkadaşlarına gönderilmiyor. Yazdığı şikâyet dilekçeleri de okunamadığı gerekçesi ile kabul edilmiyor. Gülmez, gördüğü işkenceden kaynaklı sağ elini düzgün kullanamıyor “düzgün yazı yazamadığı”na ilişkin de raporu mevcut.
Gülmez’in avukatı Gül Altay ise “en son masrafları ailenin karşılaması şartıyla bir daktilo veya bilgisayar isteğinde bulunduk. Ancak verilecek olan daktilonun demir aksamından kesici ve delici alet yapılabileceği, daktilonun sesinden diğer hükümlülerin rahatsız olabileceği, tünel kazma, demir kesme gibi firara teşebbüse yönelik hareketlerin daktilo sesinden anlaşılamayacağı ve bu sebeple büyük güvenlik zafiyeti doğuracağına karar verilerek, istemimiz reddedildi” dedi.
Kalkandere L Tipi’nde 12 Eylül uygulamaları...
Rıza Kalkandere L Tipi Hapishanesi’nde kötü muameleye maruz kalan Resul Yıldız’ın ailesi İHD İstanbul Şubesi’nde 25 Şubat günü basın toplantısı düzenledi.
Yıldız’ın kardeşi Çilem Babahan, kardeşinin Metris Cezaevi’nden sevkinin kendisine veya ailesine bilgi verilmeden gerçekleştirildiğini belirtti. Kış şartlarında 48 saatlik ring işkencesine maruz bırakılan Yıldız’a götürüldüğü Rize Kalkandere L Tipi Hapishanesi’nin kapısında onursuz arama dayatıldığı ifade edildi. Kardeşinin, bu durumu kabul etmediği için bir gece bekletilerek özel tim görünümlü başka gardiyanlar tarafından çırılçıplak soyularak, rencide edici uygulamalara maruz bırakıldığını söyleyen Babahan, bu uygulamalar sonrası kardeşine iki günlük tecrit cezası verildiğini belirtti.
12 Eylül’ü aratmayan hak ihlallerinin, kötü muamelenin, askeri disiplin (tek sıra askeri yürüyüş) uygulamalarının artarak devam ettiğini belirten Babahan, kardeşine posta yoluyla gönderdikleri eşyaların dahi askeri yürüyüşü kabul etmediği için kendisine verilmediğini söyledi. Kış gününde kaloriferlerin yanmadığını, sıcak su verilmediğini sözlerine ekledi.
Kızıl Bayrak / İstanbul |